Dünyanın en iyi kahvelerini koruma konusundaki uzun vadeli taahhüdünü artıran Nespresso, 1 Ekim Dünya Kahve Günü’nde marka elçisi George Clooney ile iklim değişikliğinin tarım toplulukları için yarattığı riske dikkat çeken “Boş Fincan” isimli bir reklam kampanyasına imza attı.
Aynı vizyonla çiftçilere, topluma ve çevreye uzun vadeli olumlu etki sağlayarak, tüketicilere her fincanda benzersiz bir kahve deneyimi yaşatmak için Reviving Origins programını başlatan marka, bu kapsamda dört yeni kahveyi de beğeniye sundu.
Kahve konusunda uzmanlık, tutku ve özenini aktarmada kararlı bir marka olan Nespresso,
1 Ekim Dünya Kahve Günü’nü yüksek kaliteli kahvenin geleceğini güvence altına almanın önemine dikkat çekerek kutluyor. Marka bunun için marka elçisi George Clooney ile Dünya Kahve Günü’ne özel bir reklam kampanyasını hayata geçirdi. “Boş Fincan” ismi verilen kampanya, iklim değişikliğinin günlük hayattaki kahve rutini ve zevkini nasıl etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Nespresso, “Boş Fincan” ile kahvenin önemli ve korunması gereken bir kaynak olduğuna dair dünya çapında farkındalık yaratmayı amaçlıyor. “Boş Fincan”, Nespresso’nun uzun vadeli marka elçisi Clooney’nin ilk kez elinde Nespresso kahvesi yerine boş bir fincan tutarken resmedilmesi sebebiyle de farklı bir kampanya olarak öne çıkıyor.
Kahve kökenlerinin korunması amaçlanıyor
2003 yılında Yağmur Ormanı İttifakı ile işbirliği içinde başlatılan Nespresso AAA Sürdürülebilir Kalite™ Programı; çevreyi koruyup, çiftçilerin ve topluluklarının geçim kaynaklarını iyileştirirken, hasatların verimini ve kalitesini artırılmasına yardımcı oluyor. Şu anda, yabani kahve türlerinin %60’ı tehlike altında ve bugün kahve yetiştirmek için kullanılan alanların %50’si ise 2050 yılına kadar elverişsiz hale gelebilir. Öncülük ettiği kahve sektörünü, geçimini kahveden sağlayan çiftçileri, kahve kökenlerinin sürdürülebilirliğini ve içilen her bir fincan kahveyi önceliği olarak gören Nespresso iklim krizinin kahvenin geleceğini ve onu yetiştirenlerin refahını tehdit etmesinden yola çıkarak bu konudaki çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Marka, Nespresso AAA Sürdürülebilir Kalite™ Programı ’nın ayrılmaz bir parçası olarak Reviving Origins Programı’nı başlattı.
Resmi olarak 2019 yılında başlatılan Reviving Origins programı, iklim değişikliği ve çevresel felaketler gibi olumsuzluklardan etkilenen bölgelerde kahve tarımını ve yerel kahve ekonomilerini canlandırmayı amaçlıyor. Program, dünyanın en nadide, en seçkin kahvelerinden bazılarının geleceğini korurken, çiftçiler ve toplulukları için sürdürülebilir geçim kaynaklarının yeniden inşasına da destek sağlıyor. Nespresso, 2019-2023 yıllarını kapsayan 5 yıllık süreç boyunca programa toplam 10 milyon İsviçre Frangı yatırım yapmış olacak.
Nespresso, çiftçi topluluklarına, arazilerini ani hava değişimlerine karşı koruma ve aynı zamanda iklim değişikliğinin nedenleriyle mücadele etme konusunda yetkinlik kazandırmanın, yüksek kaliteli kahvenin gelecekteki sürdürülebilirliği için büyük bir öneme sahip olduğuna inanıyor. Marka bunu, küresel tarımsal gıda emisyonlarını azaltmasının yanı sıra iklim değişikliğinin etkilerine karşı kırsal direnci artırma potansiyeline sahip bir yaklaşım olan rejeneratif tarım yoluyla gerçekleştiriyor.
Kaybolmaya yüz tutmuş kahveler Reviving Origins ile yeniden hayat buluyor
Nespresso, Reviving Origins Programı ile neredeyse yok olan kahve kökenlerini kurtarıyor ve kahve dünyasının bu gizli mücevherlerini yeniden canlandırıyor. Bunu yaparken de çiftçilerin sürdürülebilir geçim kaynaklarını yeniden inşa etmesi, yerel ekonomilerini canlandırması ve kırsal topluluklarında ihtiyaç duyulan kalkınmayı sağlamasına yaptığı yatırım ve ortaklıklarla destek oluyor.
Nespresso kahvenin kaybolmaya yüz tuttuğu bölgelerde verdiği destekle verimi artırarak yeni ürünler elde edilmesini sağlıyor ve Kolombiya, Zimbabwe, Uganda ve Küba orijinli dört yeni kahveyi kahveseverlerin beğenisine sunuyor. Sınırlı sayıda üretilen bu kahvelerden her biri alışılmışın dışında tat ve aromaya sahip. Hepsinin harmanları farklı ve kendi bitki örtüsüne göre değişkenlik gösteren türlerden elde ediliyor. Sınırlı sayıda üretilen çok özel kahveler Esperanza de Colombia, Tamuka mu Zimbabwe, Amaha awe Uganda ve Cafecito de Cuba Nespresso Boutique’lerinde ve websitesinde bulunabilecek.
ESPERANZA DE COLOMBIA
Kahve üretimi için eşsiz bir bölge olan Kolombiya’nın Caquetá ve El Rosairo’daki kahve türleri birçok çiftçinin topraklarını terk etmesi sonucu neredeyse yok oldu. Nespresso bu iki bölgedeki 1000 çiftçiyle çalışmaya başladı ve eğitimlerle birlikte çiftçi kooperatiflerinin desteklenip kahvenin yeniden gelişebilmesi için gerekli altyapı ve tarımsal uygulamaların iyileştirilmesini sağladı. Ortaya çıkan hafif asiditeli enfes kahve Esperanza de Colombia tahıl notaları ve sarı meyve aromaları taşıyor.
TAMUKA MU ZIMBABWE
Zimbabwe’de 1990’lı yılların başlarında zirveye ulaşan kahve sektörünü, zorlu iklim koşulları 20 yılda neredeyse yok olma noktasına getirdi. 90’ların başında 15 bin ton olan kahve üretimi 2000’lerde sadece 500 tonla sınırlı kaldı. 2019 yılı itibariyle bölgedeki 900 çiftçinin katıldığı programla Nespresso, uzman eğitmenler getirip sürdürülebilir uygulamalar oluşturarak uzun vadede Zimbabwe’nin kahve endüstrisini eski haline getirmesine yardımcı oluyor. Bölgenin verimliliği artırılan kahvesinden elde edilen Tamuka mu Zimbabwe kırmızı meyveler, kuş üzümü ve kızılcık notaları ile yüksek bir asitliğe ve karışık bir meyvemsiliğe sahip.
AMAHA AWE UGANDA
Uganda, 1900’lerin başında verimli topraklara sahip yüksek rakımlı Rwenzori Dağları’nda yetişen Arabica kahvesiyle ünlüydü. Fakat iklim değişikliği ve yetersiz tarım uygulamaları yüksek kaliteli kahve üretiminin son yıllarda zorlu hale getirdi. Reviving Origins programının bir parçası olarak ve çiftçi üretkenliğini artırmaya kendini adamış genç bir tarım işletmesi olan Agri Evolve ile ortaklaşa çalışan Nespresso, sürdürülebilir tarım uygulamaları oluşturmanın yanı sıra kahve kalitesini ve üretkenliğini artırmak için eğitim ve uzmanlık sağlayarak 2.000’den fazla çiftçiyle çalışmaya başladı. 2019’dan bu yana 3.700 çiftçiye eğitim verildi. Bölgede aynı zamanda tarımsal ormancılık yaygınlaştırıldı. Buradan elde edilen özel kahve Amaha awe Uganda, hem nadir bulunan sandal ağacı notaları hem de zarif çiçeksi notaları taşıyan yabani meyveli bir karakterde.
CAFECITO DE CUBA
19. ve 20. yüzyıllarda Küba, dünyanın önde gelen kahve üreticisi ülkeleri arasında yer alıyordu. Adanın son 60 yıldaki durumuyla birlikte üretim azaldı, ancak Küba’nın canlı kahve kültürü asla kaybolmadı. 1950’den 2010’a kahve üretimi 33 tondan 6 tona düştü. Nespresso, Reviving Origins Programı ile Kübalı çiftçileri geleceğe sağlam yollar açmalarını sağlamak için yüksek kaliteli kahvenin sürdürülebilir üretimi konusunda eğitiyor. Nespresso 2016’da Cafecito de Cuba’yı satışa sundu ve 50 yılı aşkın süre sonra ABD’de satılan ilk Küba kahvesi oldu. Halihazırda 900’ün üzerinde çiftçi kahve kalitesi ve yetiştirme teknikleri üzerine eğitim almaya devam ediyor. Koyu kavrulmuş, yoğun karakterli kahve, odun ve tütün yapraklarının enfes dumanlı notalarına sahip.