Birçok üründe yeni mahsulün çıkmasına rağmen yaş sebze meyve fiyatları pazarlarda hala yüksek seyrediyor. Yetkililerce, girdi maliyetleri, arz ve talebin fiyatları etkilediğini belirtiyor.
Koronavirüs salgınının etkileri sürmeye devam ederken, normalleşmeye gidilen bu dönemde iklim şartları da etkili oluyor. Yetkililer arımsal girdi maliyetleri ile %8 oranında ki KDV ve diğer giderlerin düşürülmeden ürün fiyatlarının azalmasının mümkün olmadığını belirtiyor. Yetkililerce bunun en büyük göstergesi de pazar ve marketlerdeki yüksek fiyatlar gösteriliyor. Yeşil bitkiler 0.50-4 lira, yaş sebzeler 5-25 lira, meyveler ise, 5-30 lira arasında. Karpuz ve kavun ise kiloda 1-4 lira ile meyvelerin en ucuzu olarak rağbet görüyor. Sebze ve meyveler hava şartlarıyla birlikte, arz ve talebe göre de fiyatları değişiyor. Bazı ürünlerin fiyat artışı alım gücünü zorlarken, tüketicilerin ucuz gıdaya ulaşmasını zorlaştırıyor. Diğer yandan dünyada%1-4 arasında olan KDV’nin Türkiye’de %8 olarak uygulanması da fiyatları etkiliyor.
“Haksız kazanç şehir efsanesi”
Mevcut fiyatların şartlara göre oldukça makul seviyelerde olduğunu belirten Türkiye Halciler Federasyonu (TÜRKHAL) Başkanı Yüksel Tavşan, “Ürünlerin kendine has özellikleri oluyor. Bollukta oluyor, azalmada. Asıl önemlisi, birileri suni fiyat artışıyla haksız kazanç sağlayarak cebine bir şeyler indiriyor mu? Maliyetlere bakıyoruz, herkesin haklı olduğunu görüyoruz. Bu söylemde, şehir efsanesi olmaktan öteye gitmiyor. Türkiye rekabetçi sistemi ortaya koyacak ya da tüketime ‘Marj’ getirecek” dedi.
“Türkiye’de tarım yapmak pahalı”
Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı Hüseyin Demirtaş, kışın bile fiyatların bu kadar yüksek olmadığına dikkat çekerek, “Kim ne derse desin, ülkede %21 oranında enflasyon var. Türkiye’de tarım yapmak çok pahalı. Enteresan olan, mazot, gübre, ilaç, su, elektrik gibi birçok girdi maalesef ithal. İhracat başlayınca mal azalıyor, talep de yükselince fiyat tırmanıyor” açıklamasında bulundu.
