Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Kübra Şahin, ‘iltihaplanma’ ya da ‘yangı’ olarak bilinen inflamasyona karşı uzak durulması gereken besinlerin yanı sıra stres, depresyon ve hareketsiz yaşam şeklinin de inflamasyona neden olabileceğini söyledi.
Arş. Gör. Kübra Şahin, halk arasında iltihaplanma, yangı olarak bilinen inflamasyona dair önemli bilgiler aktardı.
Şahin, inflamasayonun, vücutta mikrop veya kimyasal, fiziksel ve diğer çeşitli nedenlerle doku hasarı meydana geldiğinde vücudun kendine özgü verdiği bir yanıt olduğunu ifade etti.
İnflamasyonun amacının, hem doku hasarı yapan nedeni ortadan kaldırmak veya olduğu yerde sınırlı tutmak, hem de hasar gören dokuları onarmak ve yenilemek olduğunu söyledi.
İnflamasyonun nedenlerine değinen Şahin, ”Stres, depresyon, hareketsiz yaşam şekli ve dengesiz beslenme kronik inflamasyonun nedenlerindendir.
İnflamasyon dengesini sağlama ve devam ettirmede; besinler ve beslenme tercihlerimiz önemli rol oynamaktadır. Diyet içeriği ve beslenme alışkanlıklarının inflamasyon göstergeleri üzerinde etkili olduğu görülmektedir” dedi.
Beslenme ve Diyetetik Uzmanı Arş. Gör. Kübra Şahin, doymuş yağ asitleri (palmitik, stearik ve miristik asit), trans yağ asitleri, yüksek glisemik indeks içeren rafine karbonhidratlar ve yüksek omega-6/omega-3 oranının inflamasyonu arttırdığını belirterek, artışa karşı uzak durulması gereken besinleri şöyle sıraladı:
- Kızartılmış yiyecekler (fast-food)
- Salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş et ürünleri
- Makarna, beyaz undan yapılan ekmek, kek, bisküvi, kraker, kurabiye
- Tatlandırıcılar
- Rafine bitkisel yağlar (margarin, ayçiçek, soya, mısırözü, kanola yağları gibi)
- Yüksek fruktozlu mısır şurubu (gazlı içecekler, şekerli meyve suları, işlenmiş tatlılar, salata sosları-çeşniler, granola-beslenme barları gibi)
- Monosodyum glutamat içeren besinler (hazır çorbalar, cipsler, tavuk-et suyu tabletler gibi)
Kaynak : www.cnnturk.com