SETBİR Başkanı Tezel, “Koronavirüs salgını bir kez daha gösterdi ki ambalajsız ve açıkta satılan süt ve süt ürünleri ciddi sağlık riskleri taşıyor” dedi.
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği (SETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Tarık Tezel; yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgınının ambalajsız ve açıkta satılan süt ve süt ürünlerinin ciddi sağlık riskleri taşıdığını bir kez daha gösterdiğini belirtti.
Tezel, 1 Haziran Dünya Süt Günü nedeniyle yayımladığı mesajda; söz konusu günün Türkiye’nin de üyesi olduğu Birleşmiş Milletler Gıda Tarım Örgütünün (FAO) 2001’de aldığı karar uyarınca her yıl kutlandığını hatırlattı.
Türkiye’de kamu otoritesince onaylı, kayıtlı ve denetimli 2 bin 321 işletmenin süt ve süt ürünleri sektöründe faaliyet gösterdiğini vurgulayan Tezel, sektörün her gün yüz binlerce üreticiden temin ettiği çiğ sütü, sağlıklı, ambalajlı, hijyenik içme sütü ve süt ürününe dönüştürdüğünü bildirdi.
Tezel, bunun yanı sıra süt ve süt ürünleri sektörünün gerek sağladığı doğrudan istihdam ve gerekse tedarikçilerinden aldığı mal ve hizmetle çok sayıda kişi için geçim kapısı olduğunu kaydederek; ürünlerin yurt içindeki 600 bin satış noktasında, yurt dışında da 88 ülkede tüketiciyle buluşturulduğunu belirtti.
Türkiye’de geçen yıl 22 milyon 960 bin 379 ton çiğ süt üretildiğine, bunun:
- 20,8 milyon tonunun (%90,5) inek sütü,
- 1,5 milyon tonunun (%6,6) koyun sütü,
- 577 bin tonunun (%2,5) keçi sütü ve
- 79 bin tonunun (%0,3) manda sütü olduğuna işaret eden Tezel, şunları kaydetti:
“Ancak bu miktarın içinde sanayi tarafından toplanan inek sütü, 2019 yılında 9 milyon 506 bin 26 ton oldu. Yani 2019 yılında üretilen ve büyük çoğunluğu inek sütü olan toplam çiğ sütün yaklaşık %45’i, izinli sanayi işletmeleri tarafından denetimli bir şekilde işlenerek, sağlıklı bir tedarik zinciri ile ambalajlı olarak tüketicilerimize ulaşabildi.
Süt sanayicisi 2019 yılında:
- 1 milyon 468 bin 616 ton içme sütü,
- 1 milyon 136 bin 43 ton yoğurt,
- 698 bin 330 ton ayran,
- 671 bin 497 ton inek peyniri,
- 73 bin 656 ton tereyağı,
- 66 bin 513 ton yağsız süt tozu ve
- 34 bin 508 ton tam yağlı süt tozu üretti.
Sektörümüz 2019 yılında değeri 356 milyon 850 bin 975 dolar olan 208 bin 151 ton süt ve süt ürünü ihraç etti. Aynı yıl ithalatımız 19 bin 479 ton olurken, bu ithalata 80 milyon 339 bin 409 dolar ödedik. İhraç ettiğimiz başlıca ürünler; süt tozu, peyniraltı suyu tozu, peynir ve dondurma, ithal ettiğimiz başlıca ürünler ise tereyağı ve peynir oldu.”
“Açıkta satılan süt ve süt ürünleri ciddi sağlık riskleri taşıyor”
Tezel, Türkiye’nin süt üretimi bakımından dünyanın önde gelen ülkelerinden olduğuna dikkati çekti. 23 milyon tonluk çiğ süt üretimiyle dünyada 8’inci, Avrupa Birliği’nde (AB) de 3’üncü sırada olduğunu vurguladı.
COVID-19 salgını koşullarında da her türlü tedbir alınarak faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Tezel, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye’nin hayvan kaynağı, vefakar çiftçisi ve SETBİR üyelerinin işletme büyüklükleri, teknolojik yeterlilik ve yetkinlikleri, bilgi birikimi ve her türlü koşulda kesintisiz süt ürünü üretebilecek kapasitesi sayesinde, çiğ süt üretimi azalmadı, süt ürünü üretimi gerilemedi, tüketicimiz sütsüz, yoğurtsuz, peynirsiz kalmadı. Koronavirüs salgını sektörümüz için elbette sıkıntı yarattı. Elbette sorunlarımız oldu ama süt bardağının dolu tarafına bakacak olursak, bu salgın bize birkaç şeyi de apaçık gösterdi. Bunlardan ilki, salgınla mücadele ederken alınması gereken kişisel tedbirlerin başında bağışıklık sistemimizi destekleyecek şekilde beslenme gerekliliği. Bu tarz beslenmenin en önemli ögesi, hayvansal protein tüketimi. Hayvansal proteinin en faydalı ve en hesaplı kaynağı ise süt ve süt ürünleri. Bir diğer kişisel tedbir de temizlik, özellikle el temizliği ve sosyal mesafe. SETBİR üyesi süt sanayicisi, çiğ sütü fabrikasına sokmadan önce kamu otoritesinin zorunlu kıldığı her türlü incelemeye tabi tutuyor. İşletmeye ancak hastalık yapıcı unsurlar içermediğinden emin olunan çiğ süt kabul ediliyor.”
“Koronavirüs salgını bir kez daha gösterdi ki ambalajsız ve açıkta satılan süt ve süt ürünleri, ciddi sağlık riskleri taşıyor” değerlendirmesinde bulunan Tezel,
“Kimi satış noktaları ve semt pazarlarında, denetimsiz koşullarda halka arz edilen; sokak sütü, market sütü, sütmatik sütü, ari süt ile sözde organik yoğurt, peynir ve tereyağının satışları engellenmelidir.” ifadelerini kullandı.
Tezel, pastörizasyon ve UHT tekniğiyle tüm dünyada kabul görmüş üretim standartları kullanılarak üretilen sütlerin sağlıklı ve faydalı olduğunu kaydetti.