Uluslararası Lezzet Enstitüsü – iTQi, Leröy Somon Füme ve Leröy Alabalık Füme ürünlerini “3 Yıldız Superior Taste Award (Üstün Lezzet Ödülü)” ile ödüllendirdi.
Sertifikaya hak kazanan ürünler Brüksel’de, Avrupa’nın farklı Aşçılık Dernekleri’ne üye ünlü Şefler tarafından kör tadım metoduyla titiz bir duyusal değerlendirmeden geçiyor. Test sürecinde her içecek veya gıda ürününe bir tat puanı veriliyor ve bu sonuçlara bağlı olarak ürünler, uluslararası tanınırlık belgesi niteliğindeki “Superior Taste Award” sertifikasını almaya hak kazanabiliyor. Hem Leröy Somon Füme hem de Leröy Alabalık Füme sıradışı lezzetleri sayesinde şeflerden yüzde 90’ı aşan puan alarak, 3 yıldızlı Üstün Lezzet Ödülüne layık görüldü. Brüksel merkezli bağımsız bir kuruluş olan Uluslararası Lezzet Enstitüsü (International Taste Institude – İTQİ), her yıl, dünyanın en lezzetli ürünlerini bağımsız bir jüri eşliğinde, kriterlerine göre 1, 2 ya da 3 yıldız ile ödüllendiriyor. Leröy ürünleri bu yıl, en yüksek derece olan 3 yıldızlı ‘2020 Sıradışı Lezzet’ sertifikasına layık görüldü.
Katma değerli ürünlerin ödüle layık görülmesi çok değerli bir ölçüt
Leröy, deniz ürünleri alanında, yerli ve yabancı hammaddeler ile İzmit Kartepe’deki fabrikasında katma değeri ve ihracat potansiyeli yüksek ürünler geliştiriyor.
Leröy Turkey Genel Müdürü Ümit Güvenç “Katma de İhracatımız artarak devam ediyor. Ülkemizde geliştirdiğimiz sıradışı lezzetteki ürünlerimizin, Dünya’nın en saygın şeflerinin değerlendirdiği uluslararası bağımsız bir platformda ödüle layık görülmesi çok değerli bir ölçüt. Uluslararası ölçekte faaliyet gösteren Norveç merkezli Leröy Su Ürünleri Grubu’nun Türkiye’deki şirketi ve üretim tesisi olarak bu ödülü almamız, ekip arkadaşlarımızın konularında ne kadar uzman olduklarının açık göstergesi; özellikle de ürettiğimiz ürünlerde marka değerinin ne kadar önem arz ettiğini yeniden idrak ettiğimiz bu dönemde. Ümit ediyorum ki bu prestijli ödül, ülkemizin ve şirketlerimizin uluslararası su ürünleri piyasasında ne kadar güvenilir ve donanımlı bir ticaret ortağı olduğuna katkı sunar ve yeni ihracat kapıları açar.” dedi. Güvenç, su ürünleri sektöründe katma değerin en önemli bileşenlerinden birinin de tazelik olduğuna vurgu yaparak, ülke genelinde geliştirdikleri etkin ve hızlı bir lojistik ağ ile en uzak şehirlere dahi balıkları en taze halleriyle dağıttıklarının ve bundan hiç taviz vermediklerinin altını çizdi.
Ürünler ünlü şeflerin titiz bir lezzet değerlendirmesinden geçiyor
3 Michelin yıldızlı Hof van Cleve’de Sous-Chef olan Stijn Roelandt, değerlendirme yöntemi ile ilgili olarak: “Bu katı bir süreç. Ürünler kör tadım yöntemi ile test ediliyor. Ürün ambalajlarını görmüyoruz ve marka adını ya da üreticinin adını bilmiyoruz; hangi ülkeden geldiğini bile bilmiyoruz. Bu bizi duyusal analiz yaparken tamamen nesnel olmaya zorluyor. Sadece gerçekten iyi ürünler sertifikaya hak kazanıyor ” ifadesinde bulundu.
Kalite bilincine sahip üreticilerin bu “üstün lezzet” kriterlerine büyük önem verdiğini belirten International Taste Institute Yönetici Direktörü Eric de Spoelberch “Üreticiler tüketicilerin lezzetli ürünler beklediklerini biliyorlar ve bunu onlara sunmak istiyorlar. Bu da üreticileri yeni ürün veya mevcut ürünleri sürekli yenileme ihtiyacına yönlendiriyor” diyor.
Tüketiciler lezzeti her şeyden çok önemsiyor
Uluslararası Gıda Bilgi Konseyi’nin 2019 da yaptığı ankete göre; tüketicilerin% 86’sı bir gıda ürünü satın alırken en önemli kriterin o ürünün lezzeti olduğunu belirtiyor. Tüketicilerin %68’i ürünün fiyatını önemserken % 62’si ise ürünün sağlıklı olmasına özen gösteriyor. Covid krizi süresince gıda üreticileri çok zorlu koşullara rağmen yiyecek ve içecek üretimine devam ederek hayati bir rol oynadı. “2020 Üstün Lezzet Ödülleri” organizasyonundaki yüksek katılım, üreticilerin mevcut iş yüklerine rağmen lezzet alanında çalışmalara odaklanmaya devam ettiklerini gösteriyor.