Kırmızı et tartışması: Araştırmacılar bölündü, sağlığa zararı var mı yok mu?

0
1068
kirmizi_et

Kırmızı etin insan sağlığına etkilerini araştıran bilim insanlarının farklı araştırmalardan elde ettiği değişik sonuçlar, büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi.

Kanadalı bilim insanları kırmızı et veya işlenmiş etlerin insan sağlığına herhangi bir zararı olmadığını ileri sürdü. İngiltere’de yapılan araştırmada ise tam tersi sonuçlar ortaya çıktı.

Nisan ayında sonuçları yayınlanan ve bu alanda İngiltere’de yapılmış en büyük çalışma olarak literatüre giren araştırmaya göre makul miktarda tüketilen kırmızı et veya işlenmiş etin bile bağırsak kanseri riskini arttırdığı ortaya kondu.

İngiliz Sağlık Bakanlığı bu çalışmanın ışığında ulusal diyet tavsiyelerini  güncelleyerek bağırsak kanseri riskine karşı uyarılar yerleştirdi. Buna göre İngiliz Sağlık ve Sosyal Bakım Departmanı (DHSC) kırmızı et için yeni ‘makul miktar’ı günlük 70 gram ve aşağısı olarak belirledi.

İşlenmiş etlerdeki potasyum nitrat ve benzeri kimyasallar çıkarılsa dahi kanser riskinin kayda değer düzeyde azalmadığının ortaya konduğu çalışmada taze kırmızı et ile işlenmiş kırmızı et arasında risk açısından çok az fark olduğu belirlendi.

Beş yıl süren ve erkek kadın karışık 500 bin kişi üzerinde yürütülen incelemelere dayanan araştırmanın tespit ettiği nedensel ilişki ile bilim dünyasında bu konunun artık netliğe kavuştuğu konuşuluyordu ki, Ekim ayı başında yayınlanan yeni bir araştırma ile tartışmalar yeniden alevlendi.

Tartışma başlatan yeni araştırma

Uluslararası 14 uzman tarafından hazırlanan ve kırmızı et veya işlenmiş etlerin insan sağlığına herhangi bir zararı olmadığını ileri süren bu çalışma tartışmaların odağına oturdu.

Kanada’nın Dalhousie Üniversitesi’nde görevli olan Kamu Sağlığı Bölümü Profesörü Bradley Johnston‘ın liderliğindeki bir ekip tarafından hazırlanan çalışmaya göre et severler sağlık nedeniyle et yemeyi azaltmamalı.

Johnston: “Kendi araştırmamıza göre biz hiçbir kesinlik ifadesiyle kırmızı et veya işlenmiş etin

  • kansere,
  • diabete ve
  • kalp hastalıklarına neden olduğu çıkarımını yapamıyoruz.”

“Önemli bir fark göremedik”

54 bin kişi arasından 12 rastgele kontrol grubu ile yapıldığı belirtilen araştırma için Johnston, “Daha az et tüketenlerin kalp hastalıkları, kanser veya diabet hastalıkları risklerinde önemli bir fark göremedik.” diyor.

Bununla birlikte Johnston, “Milyonlarca kişinin verilerinin bulunduğu ancak daha az derinlikli olan ve insanların normal diyetlerinin sonuçlarının incelendiği araştırmalarda bir haftada üç öğün daha az et tüketen kişilerde risklerin küçük oranda da olsa azalma gösterdiğini biz de gördük. Yine de kanıt olarak sunulabilecek şeylerin çok düşük farklılıklar olduğuna kanaat getirdik.” diye ekliyor.

Verilerin suistimali ve kötüye kullanımı

Çalışma bilim dünyasında sert biçimde eleştirilirdi. Uluslararası diyet uzmanlarından oluşan EAT-Lancet Komisyonu‘nun baş editörü Epidemoloji ve Gıda Profesörü Walter Williet çalışmanın metodolojisini

  • Verilerin muazzam ölçüde suistimali ve kötüye kullanımı” olarak değerlendirdi ve
  • “Raporda katmanlarca hata bulunuyor.” şeklinde açıklama yaptı.

Williet’in rapora ilişkin verdiği örneğe göre araştırmaya konu olan insanların neredeyse tümü deneylerin düzenlendiği kısa süreler içerisinde herhangi bir hastalık veya olumsuz etki gözlemlenme olasılığı son derece düşük olan genç ve sağlıklı kişilerden oluşuyor.

Ayrıca az et yediği belirtilen ancak hastalık risklerinde fark görülmeyen kişilerin başka ne tür diyet ve yaşam tarzı alışkanlıkları olduğu bir etki faktörü olarak yeterince dikkate alınmamış olduğu ileri sürüyor.

Et yemek zararlı mı?

Dünya Sağlık Örgütü kırmızı eti ve işlenmiş etleri kansere yol açan gıdalar kategorisinde değerlendiriyor. Mümkün olduğu kadar sınırlı tüketilmesini tavsiye ediyor.

Dünya Kanser Araştırmaları Organizasyonu da (WCRF) yayınlanan bu yeni araştırmanın verileri okuma şeklini kabul etmeyeceklerini açıkladı. AFP’ye konuşan WCRF Direktörü Dr. Giota Mitrou raporun çok sayıda insanı yanlış yönlendirebileceğini, diledikleri kadar kırmızı veya işlenmiş et yiyebilecekleri yönünde bir algı oluşabileceğini ve insanların sağlığının riske girebileceğini kaydediyor.

Mitrou şunları söylüyor:

Verilmesi gereken mesaj bu değil. İnsanların alması gereken mesaj; haftada en fazla üç porsiyon et yemeleri ve işlenmiş etleri tamamen hayatlarından çıkarmaları gerektiğidir. Bunu son 30 yıldır yürüttüğümüz tüm çalışmalara dayanarak tüm raporları arkamıza alarak söylüyoruz.”

İngiltere Kamu Sağlığı Enstitüsü Baş Diyetisyeni Profesör Louis Levy de

Küresel ölçekte tüm veriler ve kanıtlar kırmızı et ve işlenmiş et tüketen insanların bu tüketimlerini olabildiğince azaltmaları gerektiğini gösteriyor.” diyor ve devam ediyor:

Belki dengeli beslenme çerçevesinde besin değeri açısından bir takım faydaları olabilir. Ancak makul seviyeler aşıldığında bağırsak kanseri gibi hastalıkların oluşma riski artıyor.”

Sağlık tarafı bir yana, hayvancılığın iklim krizine ve çevreye olan etkileri nedeniyle çok sayıda uluslararası örgüt de et tüketiminin azaltılması gerektiğini kaydediyor.

Diyet üzerine yapılan araştırmalar ne kadar güvenilir?

Diyet araştırmaları sağlık alanında yapılan en zor araştırma türlerinden biri olarak kabul ediliyor. Çünkü deneylerde ve incelemelerde yer alan insanlar her zaman yediklerini hatırlamayabiliyor ya da yediklerini söyledikleri şeyleri aslında pek yemiyor.

Örneğin pek çok insanın doktor karşısında veya bir değerlendirme testinde kendisi için gerçekte olan beslenme şeklinden çok daha sağlıklı bir beslenme resmi çizdiği belirtiliyor.

Reading Üniversitesi Besin ve Gıda Bilimi Profesörü Gunter Kuhnle, Johnston ve ekibinin araştırmasının titiz ve tam olduğunu ancak et ve işlenmiş ete dair insan sağlığına zararlı olduğunu gösteren kanıtlara ilişkin çalışmada bulunan verilerin zayıf da olsa dikkate alınması gerektiğini belirtiyor ve ekliyor:

Çalışmadaki veriler açıkça gösteriyor ki et ile kanser arasındaki ilişki acil olarak dikkate almamızı gerektirecek kadar güçlü değilse bile görmezden gelinmemeli.

Daha fazla lifli gıda tüketmeyi tercih etmek gibi küçük diyet değişikliği bile uzun vadede kırmızı ve işlenmiş etin yarattığı riskleri azaltmada önemli etkisi olabilir.”