Duru Bulgur Gıda Mühendisi Ece Duru; “Oruç tutulan saatler boyunca, uzun süreli açlıktan kaynaklanan kan şekerini dengelemek ve tokluk hissini artırmak için bulgur ve bakliyat ağırlıklı besinler tercih edilmeli”
Birbirinden lezzetli ve sağlıklı ürünleriyle Türk halkının büyük bir beğeniyle tercih ettiği Duru Bulgur, Ramazan sofralarında hem lezzet hem de hafif tatlar arayanlar için önemli ipuçları paylaştı. Duru Bulgur Gıda Mühendisi Ece Duru, Ramazan ayında sindirimi yormayan lifli gıdaların daha çok tercih edilmesi tavsiyesinde bulunurken,
“Oruç tutanların uzun süreli aç kalmasından dolayı kan şekerini hızla yükseltmeyen glisemik indeksi düşük olan bulgur ve bakliyatı tercih etmeleri son derece önemli. Bulgur ve bakliyatlar iyi bir lif kaynağıdır. Diyet lifi sindirim enzimlerine karşı dirençli olup ince bağırsakta sindirilmeden kalın bağırsağa geçer ve kalın bağırsakta fermente olur. Lifli gıdaların sindirimi daha uzun süre aldığı için insülin miktarındaki düşüşe ve tokluk hissinde artışa sebep olur. Bu nedenle iftar menülerinde bulgur ve bakliyat başta olmak üzere; çorba, pilav, sulu yemek, zeytinyağlılar tüketilebilir” dedi.
İftar ve sahur dengesi nasıl kurulmalı?
Lifli gıdaların sağlık üzerindeki olumlu etkilerinden söz eden Ece Duru; bu tip gıdaların başta obezite olmak üzere, kabızlık, kalp damar hastalıkları, diyabet gibi birçok hastalıklara karşı koruyucu faktör olduğunu söyledi. İftar ve sahur menüleri hakkında ipuçları veren Duru,
“Bulgur ve bakliyat kompleks karbonhidrattır ve iyi bir karbonhidrat kaynağıdır. Günlük harcadığımız enerjinin %50’sini karbonhidratlardan karşılıyoruz ve oruç tutma sırasında hem günlük enerjinizi karşılayacak hem de kan şekeri dengesini koruyacak menüler ile sahur yapılabilir. Uzun süren açlıktan sonra iftar yapılır ve iftardan sonra da menülerde tatlı bulunur. Düşük kalorisi olan bulgurla hem hafif tatlı tarifleri yapılabilir; hem de glisemik indeksinin düşük olmasından dolayı daha sağlıklı bir menü oluşturabilirsiniz” diye konuştu.