Ramazan Bayramı’nda yağlı, ağır hamur işleri, şeker, şerbetli ve çikolatalı gıdaları fazla tüketmek, sindirim sistemi sorunlarının yanında, kan şekerinin hızlı yükselmesine sebep olup, diyabet hastaları için ciddi tehlike oluşturmaktadır.
Ramazan Bayramı sürecinde en sık görülen klinik vaka sıralamasının başında aşırı tatlı, şeker alımı ve ramazan ayının bitme etkisiyle vücuda yüksek oranda gıda alımından kaynaklı mide krampları yer almaktadır.
Alerji Diyetisyeni Ecem Tuğba Özkan, “Ramazan Bayramı’nda aşırı tüketilen şekerli ve ağır besinler tansiyon ve kan şekerini yükseltir. Bayram misafirliklerinde tatlı ikramını reddetmek zor olabilir. Fakat normalden fazla tüketilen şekerli gıdalar, bir anda kan şekerini yükseltebilir. Özellikle diyabet hastaları şeker koması tehlikesi altında olabilirler” dedi.
Şeker Tüketimi Damarları Tıkıyor!
Beyaz şeker, yapılan tatlıların ham maddesini oluşturuyor. Esmer şeker, mısır şurubu, tatlandırıcılar ya da sofra şekeri içeren ürünler kalp yetmezliği başta olmak üzere hipertansiyona, tıkanmış damarlara ve başka kalp hastalıklarına sebebiyet verebilir. Şeker tüketimi damar tıkanıklığına yol açtığı için bu maddenin tüketilmesinde çok dikkatli olmak gerekiyor. Orucun bitmesiyle başlayacak olan Ramazan Bayramı’nda börek, pasta, baklava benzeri hamur işleri başta olmak üzere yüksek şeker oranına sahip yiyecekler aşırıya kaçmadan tüketilmeli ve gerektiğinde muadili olarak doğal şeker içeren meyveler tercih edilmelidir.
Bayramda Midenizi Yormayın!
Diyetisyen Ecem Tuğba Özkan: “Ramazan ayı boyunca vücut bir yeme düzenine alışıyor. Tıpkı orucun ilk günlerindeki gibi vücudun beslenme düzeni değişikliğine alışabilmesi adına zamana ihtiyacı var. Yüksek tansiyon başta olmak üzere; reflü, yüksek şeker gibi büyük sağlık problemlerinin ortaya çıkmaması adına ilk günler porsiyon konusunda çok daha dikkatli olmakta yarar var” dedi. Ve ekledi: “ Tatlılar, hamur işleri, kızartmalar benzeri sağlığa zararlı yiyecekler sindirim sistemine zarar verebiliyor. Bu gıdalar yerine peynir, yumurta, tam buğday ekmeği gibi besinlerin tüketilmesi; mideyi yormadan güne sağlıklı başlangıcı ve daha dinç ve zinde bir metabolizmanın önünü açacaktır” şeklinde açıkladı.
Şeker Kanseri Tetikliyor!
Bayramların geleneksel yiyecekleri arasında tatlılar yer alır. Tatlının içerisinde yer alan şeker vücuda alındığında, insan beyni haz duyusunu ortaya çıkaran dopamin hormonunu salgılanır.
İnsan bedeni şeker yedikçe daha çok tüketmek ister. Bu durum şeker maddesine karşı bağımlılığa neden olur. Diyetisyen Ecem Tuğba Özkan, şekerin kalp hastalığı, böbrek hastalıkları hatta kanser riskini ortaya çıkarttığını ve ciddi hastalıklarla bağlantılı olduğunu söyledi. Şerbetli ve hamurlu tatlılar yerine yoğurtlu, hafif ve sütlü tatlılar, şeker yerine bal ya da pekmezle yapılmış kekler, tatlandırıcılar yerine meyveli tatlılar tercih edilebileceğini belirterek, rafine şekerin insan vücudunun bağışıklık sistemini zayıflatan, baskılayan gıdalar arasında olduğu bilgisini verdi.
Tam Buğday Unla Yapılmış Krep = Börek
Börek yerine tam buğday unuyla yapılmış sebzeli krepler daha sağlıklı bir tercih olabilir. Karnabahar kısırı da bulgurdan yapılana göre çok daha faydalı. Karnabaharı robottan geçirdikten sonra çok az yağlı tavada biraz yumuşayana kadar çevirin. Sonra salça, taze soğan ve maydanoz gibi sebzelerle birleştirebilirsiniz.
Yemekten Bir Saat Sonra Çay Kahve Tüketin!
Çay-kahve gibi sıvı içecekler, yemek yedikten 1 saat sonrasında tüketilmelidir.
Gün içerisinde şekersiz ve çok demli olmayacak şekilde 6 bardak çay tüketilebilir. Kahve tüketiminde ise 3 fincan yeterlidir.
Gün sonunda sindirim sisteminin rahatlatması adına rezene, papatya ya da rezene çayları tüketilebilir. Şekerli ve asitli içeceklerden kaçınılması, şeker oranı az kompostolardan veya limonata tüketilebilir.
Bayramda Çocuklara Şeker Sınırlandırılmalı!
Bayram misafirlikleri esnasında tüketilen hamur, şeker, çikolata ve gazlı içeceklerin çocukların sağlığını ve beslenme rutininde olumsuz etkiler bıraktığını aktaran Diyetisyen Ecem Tuğba Özkan “Bayram ziyaretlerinde çikolata ve şekerlemelerin sık tüketilmesi, çocuklarda sinirlilik, bağımlılık, huzursuzluk ve hiperaktiviteye neden olacağı gibi obeziteye de zemin hazırlar. Misafirliklerde ısrarcı ikram tutumu, aileleriyle beraber çocukları da zor duruma sokmakta ve çocukların aşırı yeme eğilimine sürüklenmesine sebep olmaktadır.
Bu sebeple çocuklar şeker tüketirken birkaç parça şeker ya da çikolata ile sınırlandırılması faydalı olacaktır” ifadelerini kullandı.
Asitli Yerine Taze Sıkılmış İçecekler İçin!
Bayramda tüketilen içeceklerin de en az yiyecekler kadar kontrollü tüketilmesi gerektiğini aktaran Diyetisyen Ecem Tuğba Özkan, “Bayram sürecinde şeker içeriği yüksek, gazlı ve şekerli içeceklerden ziyade ev yapımı meyve çayları, sade maden suları, kefir, bitki çayları, meyve suları benzeri içecekler ikram edilebilir. Kahve ve çayların şekeriz tüketilmesiyle gereksiz şeker alımının önüne geçilebilir. Yüksek tansiyon, diyabet, kalp ve damar hastalıklarına sahip bireyler uyguladıkları beslenme düzenine bayram süresince de devam etmelidir. Diyabet hastalarının özellikle hassas olması gerektiğinin altını çizen Diyetisyen Ecem Tuğba Özkan, “İnsülin kullanan hastalar tedavilerine devam etmeli ve şeker hastalığıyla alakalı ilaçlarını aksatmamalı. Bayram sürecinde uygulanan düzenli egzersizler de ihmal edilmemeli, şeker hastaları kan şeker değerlerini kontrol altında tutulmalıdır” şeklinde ekledi.